müslüman
 
  ANA SAYFA
  İLETİŞİM
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İBADET
  DİNİ HİKAYELER
  SORGU VE SUAL
  => 23 SORU VE CEVABI
  DİNİ KONULAR
  DİNİ RESİMLER
  DİNİ VİDEOLAR
  NAMAZ
  DUALAR
  SESLİ SURELER DİNLE
  KURAN'I-KERİM TÜRKÇE MEALİ
  KURAN'I-KERİM DİNLE
  İLAHİ DİNLE
  10 ŞEY VE SÖZLER
  SİTENİZ İÇİN DİNİ İÇERİKLER
  DİNİ ANİMASYONLAR
  CENNET VE CEHENNEM
  AYET VE HADİSLER
  MELEKLER
  İSTANBULUN CANLI TRAFİK AKIŞI
  CANLI TV İZLE
  DİGER KONULAR
  KABİR AZABI (VİDEO)
  BU VİDEOYA YÜREK DAYANMAZ
  ÖLÜMÜ UNUTMAYIN
  40 YAŞINDASIN(ŞİİR)
  BU KADARDA OLAMAZ!!!
  CEP KURAN VE VİDEO
  OSMANLICA DERSLER
  MUCİZELER
  DUA VE SURELER
  DİNİ KLİP TV
VEDA HUTBESI

 

Veda Hutbesi

Bismillahirrahmanir rahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyor um, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.

İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki

hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size iki emanet bırakıyorum ki onlara sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allah Kitabı Kur'an ve O'nun peygamberinin sünnetidir.

MÜ'MİNLER!

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.

İNSANLAR!

Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

Hayvanlar Alemi
Lider100.ComSohbet arama motoru

SORGU VE SUAL
                              23 SORU VE CEVABI 

                      SORGU VE SUAL
          
Ehl-i Sünnet'e göre, Münker ve Nekir, ölen kişiye Rabbini, dinini ve peygamberini sorarlar. Mü'min kişi bu sorulara cevap verir, ama kâfir veremez. Bu husustaki hadisler pek çoktur. Söz konusu iki melek ölünün kabrine gelir, Allah ölüyü diriltir ve melekler sorularını yöneltirler (Pezdevî, "Ehl-i Sünnet Akâidi" Çev., Şerafettin Gölcük, İstanbul 1980, 237).

Ebu Hüreyre'den; Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Ölü defnedildiğinde, ona gök gözlü simsiyah iki melek gelir. Bunlardan birine Münker diğerine de Nekir denir. Ölüye: "Bu adam (Rasûlüllah) hakkında ne diyorsun?" diye sorarlar. O da hayatta iken söylemekte olduğu; "O, Allah'ın kulu ve Resûlüdür. Allah'tan başka Allah olmadığına, Muhammed(s.a.s.)in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim"sözlerini söyler. Melekler; "Biz de bunu söylediğini biliyorduk zaten" derler. Sonra kabri yetmiş çarpı yetmiş zira' kadar genişletilir ve aydınlatılır. Sonra ona "Yat!" denir. "Aileme dönüp onlara haber versem mi?" diye sorar. Onlar da; "Akrabalarından en çok sevdiği kimseden başkası kendisini uyandırmayan, güveğinin uyuması gibi uyu!" derler. Böylece, yatlığı yerden, Cenab-ı Allah onu tekrar diriltinceye kadar uyur.

Eğer münafık ise, "İnsanların söylediklerini duyup aynısını söylerdim, bilmiyorum" der. Melekler de, "Böyle söylediğini zaten biliyorduk" derler. Sonra arza: "Onu sıkıştır" denir. Arz onu sıkıştırır da kaburga kemikleri birbirine geçer. Allah onu yattığı bu yerden tekrar diriltinceye kadar kendisine azap edilir." (Tirmizi, Cenâiz, 70)

Akâid kitaplarının hemen hemen tümünde, Münker-Nekir'den, bunların kabirde ölüye yönelttikleri sorulardan bahsedilir. Kur'ân-ı Kerîm'de bu iki meleğin adından söz edilmediği gibi kabirde ölünün sorguya çekileceğine dair açık bir ifadeye de rastlanmaz. Ancak bazı âyetlerin buna işaret ettiği, hattâ bazılarının tamamen kabir suali ile ilgili olduğu Ehl-i Sünnet alimlerince kabul edilmiştir. Ömer Nesefi'nin "Akaid"inde: "Münker ve Nekir'in suali Kitap ve Sünnetle sabittir" denmektedir.

"Allah, îman edenleri dünyada da âhirette de değişmeyen sağlam söz üzerinde sabit kılar. Zâlimleri ise saptırır. Allah dilediğini yapar" (İbrahim, 14/27) âyetinde geçen âhiret hayatından maksat kabir; "sabit söz''den maksat da "Kelime-i Şehadet''tir denmiştir. İbn Mâce, Sünen'inde şöyle demektedir:

"Allah, iman edenleri sabit bir söz ile metanetli kılar" âyeti, kabir azabı (sorgusu) hakkında indi. Ölüye kabirde; "Senin Rabbin kim?" diye sorulur. O da; "Rabbim Allah'tır, Peygamberim Muhammed (s.a.s.)'dir" diye cevap verir. İşte mü'min ölünün böyle cevabı; "Allah iman edenleri sâbit söz ile dünya hayatında ve ahirette metanetli kılar" meâlindeki âyetin ifadesidir (İbn Mace, Zühd, 32; Ayrıca bk. Buhari, Tefsîr, Sûre, 14).

Bu hadis, kütübü sittenin hepsinde rivayet edilmiştir. Bazı rivayetlerde kabirde ölüye sorulan sorular; "Rabbin kimdir, dinin nedir, peygamberin kimdir?" diye üçe çıkarılmıştır.

"Onlar sabah akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet çattığı gün; Fir'avn'ın adamlarını azabın en ağırına sokun, denir" (el-Mü'min, 40/46) âyetinin de kabir suali ve kabir azabı ile ilgili olduğu tefsir kitaplarında belirtilmiştir (İbn Kesîr, "Tefsîrü'l-Kur'âni'l-Azîm", 40/46. âyetin tefsîri).

Münker ve Nekir'in kabirdeki sorularıyla ilgili pek çok hadis varid olmuştur. Bu ahad haberler, lafızları itibariyle tevâtür derecesine ulaşmamışlarsa da, bu konudaki hadislerin çokluğu, konuyu manevî mütevâtir derecesine yükseltir (Haşiyetü'l-Kesteli alâ Şerhi'l-Akâid, İstanbul 1973, 133, 134).

Bu hadislerin bir kısmında ölünün sorguya çekileceğinden söz edilmekte, ancak herhangi bir melekten bahsedilmemektedir:

"Ölü mezara konulur. Salih kişi kabrinde endişesiz ve korkusuz oturtulur. Sonra ona; "Hangi dinde idin?"diye sorulur. O; "Ben İslâm dininde idim" diye cevap verir. Sonra ona; "Şu adam (Rasûlüllah, s.a.s.) kimdir?" diye sorulur. O da; "Muhammed (s.a.s.), Allah'ın Rasûlüdür. O, bize Allah katından apaçık âyetler getirdi; biz de O'nu doğruladık" diye cevap verir. Daha sonra bu ölüye; "Sen Allah'ı gördün mü? diye sorulur. O da "Hiçbir kimse Allah'ı görmeye lâyık değildir" diye cevap verir. Bu soru ve cevaplardan sonra onun için ateş tarafına bir pencere açılır. Ölü ona bakarak ateş alevlerinin birbirini kırıp yenmeye çalıştığını görür. Sonra ona; "Allah'ın seni koruduğu ateşe bak" denir. Daha sonra onun için Cennet tarafına bir pencere açılır. O da bu defa Cennetin süsüne ve nimetlerine bakar. Kendisine; "İşte bu yer senin makamındır" denildikten sonra; "Sen samimi iman üzerinde idin, bu sağlam iman üzerinde öldün ve inşallah iman üzerinde dirileceksin" denir" (İbn Mace, Zühd, 32).

Görüldüğü gibi yukardaki hadiste herhangi bir melekten söz edilmemekte, mücerred olarak kabir suali zikredilmektedir. Başka bir hadiste ise ölüyü sorguya çekecek olanın bir melek olduğu belirtilmekte ancak isminden bahsedilmemektedir:

"Bu ümmet kabirlerinde imtihan edilecek. İnsan defnedilip arkadaşları ondan ayrılınca, elinde topuzla bir melek gelerek onu oturtur ve; "Bu adam (Rasûlüllah hakkında ne dersin "? diye sorar. Kişi mü'min ise; "Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed (s.a.s.)'in, Allah'ın kulu ve Rasûlü olduğuna şehadet ederim" diye cevap verir. Melek de ona; "Doğru söyledin" der..." (Ahmed İbn Hanbel, Müsned, III, 3, 40).

Daha önce geçen Ebu Hüreyre hadisinde iki sorgu meleğinden söz edilmekte ve birinin adının Münker, diğerinin de Nekir olduğu beyan edilmektedir.

Ehl-i Sünnet'e göre Münker ve Nekir'in kabirde ölüyü sorguya çekmeleri haktır. Kabrin sıkması ve azabı haktır. Bu bütün kâfirler ve asi bazı mü'minler için olan bir şeydir (İmam Azam, "Fıkh-ı Ekber", trc. H. Basrî Çantay, Ankara 1985, s. 14).


MÜSLÜMAN ÇOCUĞUNA BAZI DİNİ SUALLER

S-1) Allah kaçtır?
C-1) Allah birdir.
S-2) Bir olduğuna delilin nedir?
C-2) İhlas suresinin ilk ayet-i kerimesidir.
S-3) Bunun manası nedir?
C-3) "De ki: O Allah'tır, bir tektir.
S-4) Allah'ın varlığına akli delilin nedir?
C-4) Bu alemin varlığı ve alemdeki nizam ve iltizamın devamıdır.
S-5) Sen Müslümanmısın?
C-5) Elhamdülillah Müslümanım.
S-6) Müslüman demenin manası nedir?
C-6) Allah'ı bir bilmek. Kur'an-ı Kerim'i ve Hz. Muhammed Efendimizi (sav) tasdik etmektir.
S-7) Ne zamandan beri Müslümansın?
C-7) "Galû Bela" zamanından beri Müslümanım.
S-8) "Galû Bela" zamanı neye derler?
C-8) Cenab-ı Hak ruhlarımızı yarattığı zaman bunlara hitaben "Elestü birabbiküm" yani (Ben sizin Rabbiniz Değilmiyim) diye sordu. Onlarda "Belâ" (Evet Rabbimizsin) dediler. O zamandan beri Müslümanım, demektir.
S-9) Rabbin kimdir?
C-9) Rabbim Allah'tır.
S-10) Seni kim yarattı?
C-10) ALLAH (cc) yarattı.
S-11) Sen kimin kulusun?
C-11) Allah'ın kuluyum.
S-12) Hangi dindensin?
C-12) İslâm dinindenim.
S-13) Kitabımızın adı nedir?
C-13) Kur'an-ı Kerim'dir.
S-14) Kıblen neresidir?
C-14) Kâbe-i Muazzama'dır.
S-15) Kimin zürriyetindensin?
C-15) Hz. Adem Aleyhisselam'ın zürriyetindenim.
S-16) Kimin milletindensin?
C-16) Hz. İbrahim Aleyhisselam'ın milletindenim.
S-17) Kimin ümmetindensin?
C-17) Hz.Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ümmetindenim.
S-18) Peygamberimiz kaç yılında nerede doğmuştur?
C-18) Rebiülevvel ayının onikisi pazartesi günü 571 tarihinde, Mekke'de doğmuştur.
S-19) Peygamberimizin kaç adı vardır?
C-19) Güzel isimleri çoktur. Fakat dördünü bilmek lazımdır ve şunlardır: Muhammed, Mustafa, Ahmed, Mahmud (a.s.)
S-20) Peygamberimizin en çok kullanılan ismi nedir?
C-20) Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.)
S-21) Peygamberimizin babasının adı nedir?
C-21) Abdullah'tır.
S-22) Annesinin adı nedir?
C-22) Amine'dir.
S-23) Süt annesinin adı nedir?
C-23) Halîme Hâtun'dur.
S-24) Peygamberimizin ilk eşinin adı nedir?
C-24) Hz. Hatice'dir.
S-25) Peygamberimizn Hz. Hatice'de kaç çocuğu olmuştur ve isimleri nedir?
C-25) (Erkekler) Abdullah - Kâsım (Kızlar) Zeynep - Rukiye - Ümmü Gülsüm - Fatma'dır.
S-26) Peygamberimiz kaç yılında ve kaç yaşında Peygamber olmuştur?
C-26) 610 yılında peygamber olmuştur. Peygamberimiz 40 yaşında iken peygamber olmuştur.
S-27) Peygamberimiz Mekke'den Medine'ye kaç tarihinde hicret etmiştir?
C-27) 622 tarihinde hicret etmiştir. Hicret biz Müslümanlarca tarih başlangıcıdır.
S-28) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kaç tarihinde vefat etmiştir?
C-28) Rebiülevvel ayının onikisinde 632 tarihinde vefat etti.
S-29) İlk insan ve ilk peygamber kimdir?
C-29) İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem (a.s.)'dır.
S-30) Allah tarafından mahlûkata gönderilen Peygamberlerin sayısı kaçtır?
C-30) Peygamberimizden yapılan bir rivayete göre yüz yirmi dört bin, diğer bir rivayete göre, iki yüz yirmi dört bindir.
S-31) Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen Peygamberlerin sayısı kaçtır. İsimlerini söylermisiniz?
C-31) 25'tir. Sayarım: Adem, İdris, Nuh, Hûd, Salih, İshak, İbrahim, İsmail, Şua'yb, Lût, Yakûp, Yusuf, Musa, Harun, Davûd, Süleyman, Eyyüb, Zul'kifl, İlyas, Elyasa, Zekeriyya, Yunus, Yahya, İsa ve Muhammed Aleyhisselam'dır. Uzeyir, Lokman ve Zül'karneyn'in  isimleri de Kur'an'ı Kerîm'de geçmektedir. Bu kimselerin peygamber mi, yoksa Veli mi olduğunda ihtilaf vardır. Bunlar da peygamber kabul edilirse Kur'an'ı Kerîm'de ismi geçen peygamberler 28 olur.

S-32) Dört büyük kitap hangileridir ve hangi Peygamberlere inmiştir?
C-32) -Tevrat; Musa Aleyhisselam'a, - Zebur; Davud Aleyhisselam'a, -İncil; İsa Aleyhisselam'a, -Kur'an-ı Kerim; Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) inmiştir.
S-33) Suhuf ne demektir? Kaç tanedir ve hangi peygamberlere verilmiştir?
C-33) Cenab-ı Hakk'ın, dört kitabtan başka Cebrail (a.s) vasıtasıyla bazı peygamberlere yolladığı emirlere suhuf denir ki, yüz tanedir.
Adem (a.s.) 10, Şit (a.s.) 50, İdris (a.s.) 30, İbrahim (a.s.) 10 suhuf verilmiştir.
S-34) İlk inen sûre hangisidir?
C-34) Alak sûresi ilk 5 ayetidir.
S-35) İlk Müslümanlar kimlerdir?
C-35) Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Zeyd Bin Hârise, Hz. Ebu Bekir
S-36) Mezhep kaçtır ve nelerdir?
C-36) İkidir; itikadde mezhep, amelde mezhep.
S-37) İtikadde mezhep imamları kimlerdir?
C-37) İmam Ebû Muhammed Mâturidî ve İmam Ebû'l-Hasenîl-Eş'âri Hazretleridir.
S-38) Amelde mezhep kaçtır ve nelerdir?
C-38) Dörttür; Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli mezhepleridir.
S-39) İtitadde mezhebin nedir?
C-39) Ehl-i Sünnet vel Cemaat mezhebidir.
S-40) Amelde mezhebin nedir?
C-40) Hanefî mezhebidir.
S-41) Bizim itikatta mezhebimizin imamı kimdir?
C-41) İmam Ebû Mensur Muhammed Mâturidî Hazretleridir.
S-42) Bizim amelde mezhebimizin imamı kimdir?
C-42) Bizim mezhebimizin kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife'dir.
S-43) İbadetle taatle ihya etmeye bilhassa kıymet verdiğimiz gecelere ne denir?
C-43) Kandil denir.
S-44) Kaç tane kandil vardır?
C-44) Beş tane kandil vardır: 1- Kadir Gecesi, 2- Mevlid Kandili, 3- Regaib Kandili, 4- Mi'raç Kandili, 5- Beraet Kandili
S-45) Otuz iki farzı sayar mısınız?
C-45) Sayarım: 6 İmanın şartı, 5 İslam'ın şartı, 12 Namazın farzı, 4 Abdestin farzı, 3 Guslün farzı, 2 Teyemmümün farzı, cem'an 32 eder.
S-46) İmanın şartı nelerdir?
C-46) Allah'ın varlığına, birliğine, Meleklerine, Peygamberlerine, Ahiret Gününe, Kadere, hayır ve şerrin yaratıcısının Allah olduğuna inanmaktır.
S-47) İslamın şartı nelerdir?
C-47) Beştir: 1- Kelime-i Şehadet getirmek, 2- Oruç tutmak, 3- Namaz kılmak, 4- Zekat vermek, 5- Hacca gitmek.
S-48) Abdestin farzı kaçtır?
C-48) Dörttür: 1-  Yüzünü tüy bitiminden kulak yumuşağından, çene altına kadar yıkamak, 2- Kolları dirseklerle beraber yıkamak, 3- Başın dörtte birini mesh etmek, 4- Ayakları topuklarıyla beraber yıkamak.
S-49) Guslün farzı kaçtır?
C-49) Üçtür: 1- Bol su ile ağzı yıkamak, 2- Bol su ile burnu yıkamak, 3- Hiç kuru yer kalmamak şartı ile bütün vücudu yıkamak.
S-50) Teyemmümün farzı kaçtır?
C-50) İkidir: 1- Niyet. Teyemmüme niyet etmek, 2- Ellerini iki defa toprağa vurup birincide yüzünü, ikincide kollarını mesh etmek, silmek.
S-51) Namazın farzı kaçtır?
C-51) Altısı içinde, altısı dışında olmak üzere 12'dir.
S-52) Dışındakiler nelerdir?
C-52) Hadesten taharet, Necasetten taharet, Setr-i avret, İstikbali kıble, Vakit, Niyet.
S-53) İçindekiler nelerdir?
C-53) İftitah tekbiri, Kıyam, Kıraât, Rukû, Sücûd, Kâde-i ahirede teşehhüd miktarı oturmak.
S-54) Bir günde kaç vakit namaz kılınır?
C-54) Sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsı olmak üzere beş vakit namaz kılınır.
S-55) Bu vakitler kaç rek'attır?
C-55)- Sabaha namazı 4 rekattır; ikisi sünnet, ikisi farz. Önce sünnet kılınır, sonra farz kılınır.
        - Öğle namazı 10 rekattır; dördü sünnet, dördü farz, ikisi son sünnet. Önce ilk sünnet kılınır, sonra farz, daha sonra son sünnet kılınır.
        - İkindi namazı 8 rekattır; dördü sünnet, dördü farz. Önce sünnet kılınır, sonra farz kılınır.
        - Akşam namazı 5 rekattır; Üçü farz, ikisi sünnet. Önce farz, sonra sünnet kılınır.
        - Yatsı namazı 13 rekattır; dördü ilk sünnet, dördü farz, ikisi son sünnet, üçü vitir vaciptir. Önce ilk sünnet, sonra farz, sonra son sünnet, en sonra da vitir vacip kılınır. Cem'an günde 40 rek'at namaz kılınır.


   BU SAYFAYI SİTENİZE EKLEYEBİLİRSİNİZ...

LALEGÜL FM CANLI YAYIN  
 
UNUTMA – UNUTTURMA

UNUTMA – UNUTTURMA

Bütün Müminlerin kardeş olduğunu

Bir yerlerde kardeşlerinin işkence altında olduğunu, çırılçıplak soyulduğunu, aşağılandığını

Bir yerlerde ırzına geçilirken kurtulmak için ölmeyi isteyen, ölümü bayram sayacak, yüreklerimizi yakıp kavuracak bakışlarla yalvaran bacıların olduğunu,

Köylerinden toplanarak götürülen günlerce tecavüze uğramış 15 yaşındayken birden 70 yaşına basmış zavallı kız kardeşlerini

Daha dünyanın ne olduğunu anlamadan bombalarla tanışan bebeleri,

Anne babası, abisi, ablası ve akrabaları bir çöp gibi kepçelerle toplanarak üst üste yığılmış ve gözleri önünde yakılmış korkudan aklını kaybeden zavallı çocukları

Allah’ım katından bize bir yardımcı gönder diyen kimsesiz zavallı kadın, çocuk ve yaşlıları

Üzerine yağmur gibi bomba yağan, topraklarından su yerine kan akan, gül kokusu yerine barut kokusunun hakim olduğu, evleri, ocakları ve mescidleri necis kafir postallarıyla kirletilen İslam topraklarını

Fitne ve fesadın her tarafı sardığı İslam topraklarında imansızların, münafıkların soysuzların ve ciğeri beş para etmezlerin köşe başlarını tutup nasıl planlar yaptığını, ne hileler kurduğunu,

Gazeteleriyle, dergileriyle ve televizyonlarıyla yıllardır Müslümanlara zehiri bal diye yediren kafir uşağı münafıkları

Yüreği hep korkuyla doldurulmuş, hep sindirilmiş ve baskı altına alınmış vatan evlatlarını,

Bütün yaptıklarından ve verilen bütün nimetlerden bir gün hesaba çekileceğini,

Diz üstü çöktürülmüş, tir tir titrerken ve bacak bacağa dolaştığında, sonunun ne olacağını korkuyla bekleyeceğin anı

Ateşin yalayıp geçtiği yüzlerin pişmiş kelle gibi sırıtacağı o dehşetli azabı

Kulum benim için ne yaptın dendiği sırada ne cevap vereceğini ve hak sahipleriyle bir bir hesaplaşacağını

Müslümanlara tuzak kuranları, aşağılayanları, dini istismar edenleri, sahte ilahları,

Din tacirlerini, şirki, bidati ve hurafeyi din gibi satanları

Allah ve Resulüne tabi olmayıp, kuran ve sünnet edebiyatı yapanları

Ama kurtuluşun sadece ve sadece Selefi salihin yoluna tabi olmakla mümkün olabileceğini

Binler kere ağlasan, gözyaşın sel olsa ne yazar hiçbir şey yapmadıktan, yapamadıktan sonra…

Bir zamanlar arslanlar gibi savaşan Halid bin Velid’lerin, kafirlerin kalbine binlerce kilometre uzaktan korku salan sultan Süleyman’ların gibi tozu dumana katan yiğit erlerin vardı Ya Rab!

Oysa şimdi pısırık, her şeyden korkan, tağutları ilah edinen, birazcık rüzgarı görünce gelincik yaprakları gibi savrulan biz kulların var artık.