müslüman
 
  ANA SAYFA
  İLETİŞİM
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İBADET
  DİNİ HİKAYELER
  SORGU VE SUAL
  DİNİ KONULAR
  DİNİ RESİMLER
  DİNİ VİDEOLAR
  NAMAZ
  DUALAR
  => DUA NEDİR?
  => NİÇİN DUA EDERİZ?
  => DUANIN ŞARTLARI
  => DUA'LARIN KABUL OLUNACAGI VAKİTLER
  => BORÇTAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUA
  => NAMAZLARDA OKUNAN DUA VE SURELER
  SESLİ SURELER DİNLE
  KURAN'I-KERİM TÜRKÇE MEALİ
  KURAN'I-KERİM DİNLE
  İLAHİ DİNLE
  10 ŞEY VE SÖZLER
  SİTENİZ İÇİN DİNİ İÇERİKLER
  DİNİ ANİMASYONLAR
  CENNET VE CEHENNEM
  AYET VE HADİSLER
  MELEKLER
  İSTANBULUN CANLI TRAFİK AKIŞI
  CANLI TV İZLE
  DİGER KONULAR
  KABİR AZABI (VİDEO)
  BU VİDEOYA YÜREK DAYANMAZ
  ÖLÜMÜ UNUTMAYIN
  40 YAŞINDASIN(ŞİİR)
  BU KADARDA OLAMAZ!!!
  CEP KURAN VE VİDEO
  OSMANLICA DERSLER
  MUCİZELER
  DUA VE SURELER
  DİNİ KLİP TV
VEDA HUTBESI

 

Veda Hutbesi

Bismillahirrahmanir rahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyor um, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.

İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki

hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size iki emanet bırakıyorum ki onlara sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allah Kitabı Kur'an ve O'nun peygamberinin sünnetidir.

MÜ'MİNLER!

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.

İNSANLAR!

Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

Hayvanlar Alemi
Lider100.ComSohbet arama motoru

DUA NEDİR?

DUA NEDIR?

Dua; kulun Allah 'tan yardim istemesi, iyilik ve rahmet dilemesi demektir.

Bilindigi gibi insani yaratan ve yasatan Allah'tir. Her an Allah'a muhtaç olan insan, sikintiya düstügü zaman da yine ona siginir , arzu ve isteklerini ona arzeder. Allah'in büyüklügü ve sonsuz kudreti karsisinda kendi güçsüzlügünü idrak ederek, O'nun her seyi kusatan engin rahmetine olan ilitiyacini samimi duygularla dile getirir .

Dua, insanin gönülden Allah'a yönelmesi, hem kalbi hem de dili ile dileklerini O'na sunmasidir .

Bir kulun kendi acizligini itiraf ederek bütün benligi ile Allah'a yönelmesi ve kalbinin derinliklerinden gelen temiz duygularla ona dua etmesi ayni zamanda bir ibadettir .

Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.) ''Dua, ibadettir .'' (1) sözü ile bunu en güzel sekilde ifade etmistir.

 

Yüce Kitabimiz Kur'an-i Kerirnde, duanin önemi ve olumlu sonuçlari açik bir sekilde bil-dirildigi gibi, pek çok dua örnekleri de yer almistir. Sevgili Peygamberirniz de duanin fazileti ve faydalarini açiklamis, kendisi de çogu zaman dua etmis ve bize de Allah'a nasil yalvarilacagini ifade eden çok güzel dualar ögretrnistir .

Kur'anda Dua

Yüce Allah, dua ile ilgili olarak Kur'an-i Kerimde söyle buyuruyor: ''Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, duanizi kabul edeyim.''(2)

Bu ayette Allah Teala, bizi dua etmeye çagirmakta ve yapacagimiz dualari kabul edecegini bildirmektedir. Bu çagri, Rabbimizin bize ne kadar merhametli ve lütufkar oldugunun da açik bir delilidir .

Peygamberimize: ''Ey Allah'in Resu1ü! Rabbimiz bize yakinmidir; O'na sessizce yalvaralim. Yoksa uzakmidir, çagirarak dua ede1im?'' diye sorulmasi üzerine su anlamdaki ayet nazil oldu:

''Kullarim sana beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben süphesiz onlara yakinim. Benden isteyenin, dua ettiginde duasini kabul ederim. Artik onlar da davetimi kabul edip bana inansinlar ki

Büyük tefsir alimi Muhammed Hamdi Yazir, bu ayeti açiklarken: ''Dua eden kimsenin, gönlü Allah'tan baskasi ile mesgul oldugu sürece hakiki dua etmis sayilmayacagini'' ifade ettikten sonra özetle su açiklamaya yer vermektedir: ''Kul, kalbinden Allah'tan baska her seyi sildigi zaman gerçek bir yakinlik meydana gelir ve aradaki vasitalarin hepsi kalkar. Allah ile kul arasindaki perde kalkinca pek çok sebebin ve yüzyillarca süren zamanin yapamadigi seyler, Allah'in dilemesi ve ''ol'' demesi ile oluverir. iste dua, Allah'in yakinligini temin eden güzel bir vasita ve en iyi ibadettir. Peygamberimizin,

''Dua ibadetin kendisidir.''

Allah'a dua ederken arada herhangi bir ara-ciya gerek yoktur. Kul, dua edecegi zaman Yüce Rabbine yönelmeli, dileklerini dogrudan O'na sunmalidir. Çünkü O'nun ilmi her seyi kusatmistir. Ne yaparsak onu görür, ne söylersek onu isitir, kalbimizden geçenleri de bilir.

Kur'an-i Kerimde dua etmemizi emreden ve dualarin kabul edilecegini bildiren ayetlerden baska, çok güzel ve son derece anlamli dualar da yer almistir .

Namazlarin her rek'atinda okudugumuz ve Allah'a layik en güzel övgü cümlesi ile basladigimiz Fatiha suresinde dua'nin en özlü ve en güzel ifadesini görüyoruz:

iste Fatiha suresinin anlami:

1. Rahman ve Rahim olan A1lah'in adiyla.          

          2. Hamd (her türlü güzel övgü) alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur .

          3. (O) Rahmandir, Rahimdir.

4. Ceza gününün sahibidir

5. (Allahim!) Yalniz sana ibadet eder ve yalniz senden yardim dileriz.

6. Hidayet eyle bizi dogru yola.

7 .Nimetine erdirdigin kimselerin yoluna... Gazaba ugrayanlarin ve sapiklarinkine degil ,, (Amin)

Dua, küçügün büyükten, güçsüzün güçlü olandan istekte bulunmasidir. Bu sebeple Allah'a dua ederken söz ve davranislarimizin kemâl-i edep içinde olmasi büyük önem tasimaktadir .

Yüce Rabbimiz, dua ederken nasil hareket edecegimiz hususunda söyle buyuruyor:

''Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin. Dogrusu O, asiri gidenleri sevmez.''

Dua ederken bagirip çagirmak, sözü gereginden fazla uzatmak, günah olan seyler istemek, layik olmayan dilekte bulunmak ve olaganüstü seyleri talep etmek dogru degildir, bunlar duada asiri gitmektir .Asiri gidenleri ise Allah sevmez ve dualarini kabul etmez.

Dua Hakkinda Peygamberimizin Mübarek Sözleri

 

''

Sevgili peygamberimiz söyle buyurmustur:süphesiz ki Allah, çok hayali ve çok cömerttir. Bir kimse ellerini kaldirip dua ettiginde onu bos çevirmekten haya eder .,,(6)

Bu hadis-i serif; lütuf ve keremi sonsuz olan Rabbimizin kendisine el açip yalvaran kullarinin isteklerine karsilik verecegini ve onlari rahmetinden mahrum birakmiyacagini göstermektedir .

Elbette bir kapiyi çalana günün birinde o kapi açilir. içeri buyur edilerek ne istedigi sorulur ve istegi yerine getirilir.

Diger bir hadis-i serifde ise su açiklama yer almaktadir: ''Herhangi bir müslüman; bir dua ile Allah ' a yalvarirsa bu dua -günah islemek veya akraba ile ilgiyi kesmek için olmadikça- Yüce Allah, ona su üç seyden birini verir:

        -Ya duasini kabul edip istedigini dünyada verir

        -Yahut ona verecegini ahireti için saklar.

        -Veya duasina karsilik ondan dengi bir kötülügü uzaklastirir .

Bunun üzerine ashaptan bazilari:

-Öyle ise biz çok dua ederiz.''

-Allah'in lütfu ihsani istediginizden daha çoktur.''

(7) buyurdu.

Görülüyor ki Allah Teala kulunun duasini mutlaka kabul eder, istegini karsiliksiz birakmaz. Ancak bu istek bazan hemen kabul edilerek karsiligi dünyada verilir. Bazan da kulun istegi ahirete birakilir ve bunun karsiliginda orada sevap alir. Yahut da bu dua, basina gelecek bela ve musibetlerin uzaklasmasina vesile olur.

Demek ki; temiz bir kalble Allah'a yönelen, inançla ve ümitle dua eden kimse er veya geç bunun karsiligini görür. Yüce Rabbimiz Kudsi bir hadisde söyle buyurur: ''Ben, kulumun benim hakkimdaki inancina göreyim. Beni andigi zaman ben onunla beraberim.''(8)

Bunun anlami sudur: Kulum duasini kabul edecegime inanirsa, duasini kabul ederim. Beni aninca rahmet ve yardimim onunla beraberdir. ''Acaba Rabbim benim duami kabul eder mi, duasi kabul edilecek bir kisimiyim?'' diye en-diseye kapilmamali, ümitsizlige düsmemelidir. Peygamberimiz: dua'nin Allah katinda çok fa-ziletli bir ibadet oldugunu, kendisine dua edip yalvaran kullarini çok sevdigini bildirmis ve ''Kabul edilecegine inanarak A11ah'a dua ediniz.'' Biliniz ki, Allah Tea1a, suursuz ve gatlet içinde bulunan bir kalbden çikan duayi kabul etmez.''(9) buyurarak dua'nin kabul edilecegi hususunda tam bir kanaate sahip olmamizi istemis, süphe ve tereddüde düsülmemesini vurgulamistir .

Dua hakkinda Peygamberimizin su tavsiyelerini de gözönünde bulundurmamiz gerekir. söyle buyuruyor:

''Sizin herhangi birinizin duasi, acele etmedigi ve ''dua ettim de duam kabul edi1medi'' demedigi sürece kabul edilir .'' (10)

Burada dikkat edecegimiz bir husus da, sadece sikintiya düstügümüz ve darda kaldigimiz zaman degil,sikintisiz ve sevinçli zamanlarimizda da dua etmeli, Allah'i hiçbir zaman hatirdan çikarmamaliyiz. Peygamberimiz buyuruyor ki: ''Sikinti1i ve tasali zamanlarda duasinin Allah tarafindan kabul edilmesi kimi sevindirirse O, bolluk ve rahatlikta çok dua etsin.'' (11)

insan dua ve ibadet sayesinde Allah katinda deger kazanir, serefi artar. Zira dua, kisiyi Allah'a yaklastiran en güzel vasitadir.

Yüce Rabbimiz söyle buyuruyor:

''Ey Muhammed! de ki: (ibadet) ve duaniz olmasa, Rabbim size ne diye deger versin.''(12)

Kur'an-i Kerim'de ve Peygamberimizin hadis-i seriflerinde dua üzerinde böyle agirlikli olarak durulmasi, dua 'ya dinimizin verdigi önemi ve mü'minlerin manevi dünyasindaki yerini gösterir.

Eger duanin faydasi olmasaydi, Yüce Allah, ''Bana dua edin duanizi kabul edeyim'' buyurur muydu?

Sevgili peygamberimiz bize duayi tavsiye eder miydi?

Dua Rahmet Hazinelerinin Anahtaridir

''Kimin için bir dua kapisi açilirsa, onun için rahmet kapilari

Dua, rahmet hazinelerinin kapisini açan bir anahtardir. Bu hadisi-i serifte, dua ile ilahi rah-met kapisini çalan kimseler bu kapinin açilacagive dileklerinin yerine getirilecegi müjdelenmektedir .

Dua Belalara Karsi Bir Koruyucudur

''süphesiz dua inen belaya da fayda verir. Inmeyenede fayda verir. Ey Allah'in kullari duaya devam ediniz

Bu hadisi-i seriften anlasiliyor ki, kaderde yazili olan ve henüz meydana gelmeyen bir bela ve musibet dua sebebiyle önlenir. Eger meydana gelmesi kesinlesmis ise, dua sayesinde Allah insana sabir ve dayanma gücü verir. Böylece o olayin olumsuz etkileri azalmis ve dolayisiyle meydana getirecegi aci ve üzüntü de hafiflemis olur.

Hayatta arzu ettigimiz bir isi basarabilmek için, maddi imkanlari kullanarak elden gelen gayreti göstermek dinimizin emri oldugu gibi, karsimiza çikan tehlikelerden korunmak maksadiyla her türlü tedbiri almak da dini görevimizdir. Bunlarin gerçeklesmesi için her an Allah'in yardimina muhtaç oldugumuz bir gerçektir. Ancak dua ile yetinerek çalismayi birakmak son derece yanlistir .

Bu sebeple müslüman, basariya ulasmak için bütün gücü ile çalisacak, bununla beraber kendisine güç ve kuvvet vermesini Cenab-i haktan isteyecek, tehlikeler karsisinda da her türlü tedbiri alacak ayni zamanda bela ve musibetlerden korunmak için Allah'in himayesine siginacaktir.

Hz. Ömer diyor ki: ''Hiçbiriniz çalismadan oturup ,, Allahim, bana rizik ver'' diye dua etmesin. Biliyorsunuz ki gökten ne altin yagar ne de gümüs.,,(15) Bu söz, dua hakkinda bir takim yanlis anlamalara verilen açik bir cevaptir.

Yüce Allah meydana gelecek olaylari takdir ettigi gibi, bunlarin sebeplerini de takdir et mistir. Dua da, manevi sebeplerden biridir. Basimiza gelecek bir olay kaderde varsa, duanin ne faydasi olabilir? seklinde bir soru aklimiza gelebilir. Bunun cevabi sudur:

Karsimiza çikan herhangi bir tehlikenin, dua ederek Allah'in yardimi ile önlenmesi de kaderin bir parçasidir. Cenab-i Hak, her seyi bir sebebe baglamistlr. Dua da, bela ve musibetlerin önlenmesinin sebeplerinden biridir .

Nasil ki su, bitkilerin yeserip büyümesinin sebebi ise, dua da ilahi rahmetin kazanilmasina sebeptir. Siper, nasil düsmanin silahindan çikan mermiden korunmanin sebebi ise, dua da bela ve musibetlerden korunmanin sebebidir. Bütün olaylar ve bunlarin maddi ve manevi sebepleri kaderde mevcuttur. Bizim görevimiz sebeplere yapismak ve sonucu A1lah'tan beklemektir.

Bu konuda bizim için en iyi örnek sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)'dir. O, her zaman çalismayi tavsiye etmis, tembelligi ve bos oturmayi yermis, tehlikelere karsi da daima tedbirli olmamizi istemistir. O, dualarin en güzelini yaptigi gibi en mükemmel tedbirleri de almistir.

Müsriklerin onbin kisilik bir ordu ile Medine üzerine yürüdügünü haber alan Peygamberimiz, ashabi ile istisare ederek düsmanin sehre girmesini önlemek için Medine'nin çevresine hendek kazmaya karar verdiler. Çok yogun çalisma ile kisa sürede hendegi kazdilar.

Düsman ordusu Medine önlerine gelince hendekle karsilasti ve içeri giremedi. Disardan sehri kusatti. Zaman zaman hücuma geçtilerse de Müslümanlar nöbet bekleyerek bu hücumlara karsi Medine'yi korudular .Peygamberimiz de bizzat sabahlara kadar nöbet bekledi. Düsman 27 gün boyunca kusatmayi sürdürdü. sehirde kitlik basgösterdi, müslümanlar çok sikinti çektiler. Yapabilecekleri fazla bir sey yoktu. Onlari ancak Allah'in yardimi kurtarabilirdi. iste bu sirada Peygamberimiz, düsman ordusunun bozguna ugramasi için etkili bir dua etti, Allah'a yalvardi. Çok geçmeden duanin etkisi görüldü. Çünkü Yüce Allah duasini kabul etmisti. Düsman askerlerinin bulundugu tarafta çok siddetli bir firtina çikti. O kadar siddetli idi ki düsmanin neyi varsa altüst oldu, tutunacak halleri kalmadi. Daha fazla dayanamadilar. Büyük bir korkuya kapildilar. Firtina, düsman birakip kaçana kadar devam etti. Sabah olunca Medine çevresinde bir tek düsman kalmamis, firtina da dinmisti. Böylece müslümanlar büyük tehlikeden kurtulmus oldu. (16)

Görülüyor ki, Peygamberimiz düsman tehlikesine karsi hem elden gelen her türlü tedbiri almis, hem de dua ederek Allah 'tan yardim istemisti.

Peygamber Efendimiz, yikilmaya yüz tutmus bir binanin yanindan geçerken hizli bir sekilde yürüyüp geçince ''Ya Resulellah! Allah'in kaderinden mi kaçiyorsun?'' sorusuna:

 buyurmustur. (17)

-''Al1ah'in kaderinden yine Allah'in kaderine siginiyorum''

Hz. Ömer sam'a gittigi zaman, orada veba hastaligi oldugunu isitince sam'a girmeden geri dönmüstü. Bunun üzerine Ebu Ubeyde:

-''Ya Ömer. Allah'in takdirinden mi

Hz. Ömer de:

-,, Allah'in takdirinden, Allah'in kaderine iltica ediyorum'' diye cevap vermistir. (18)

Duanin Olumlu Etkileri

insanin ruhunda meydana gelen ruhi sikintilarin, psikolojik rahatsizliklarin ve kalbdeki ümitsizlik hastaliginin en tesirli ilaci dua'dir. Dua bir müslümanin, Cenab-i Hakk'in bütün müskülleri çözmeye kadir olduguna dair inancinin göstergesidir .Bu inanç, insani iç huzuruna kavusturur, ona güven duygusu verir. Hayatin zevkini tattirir. Aci ve üzüntülerin yaralarini sarar .

Dua'nin faydalari ve insan üzerindeki olumlu etkilerini bir de bir bilim adamindan dinleyelim. Nobel tip ödülünün de sahibi olan ünlü bilim adami Dr. Aleksi Karel "Dua' adli eserinde dua'nin olumlu tesirleri hakkinda önemli bilgiler vermektedir .Bunlardan bazilarini özetleyerek buraya aliyorum:

"Gerçekten dua, kainatin yaraticisi ile hepimizin kurtaricisi ve hamisiyle fikren ve hissen baglanti kurmak için yapilan gayreti temsil eder.

Dua etmek için sadece bir gayret ile Allah'a yönelip kalbini ona baglamak lazimdir. Dua, kalitesine, siddet ve kuvvetine, frekansina göre ruh ve beden üzerinde tesir yapar.

Dua, aliskanlik haline geldigi ve duygulu oldugu zaman tesiri çok berraklasir. Sanki suurun derinliklerinde bir isik yanmistir .lnsan, kendini oldugu gibi görür. Egoizmini, hirsini, hatalarini ve gururunu kesfeder. Ahlaki görevlerini yapmaya hazirdir. Fikri ve zihnî tevazuu, olgunlugu kazanmaya çalisir. Böylece, o insanin önünde iyilik saltanatinin kapilari açilir. Yavas yavas ruhi bir sükûna kavusur. Kedere karsi büyük bir sabir kazanir. Ölüme, hastaliga, iztiraba yakinlarinin kaybina büyük bir tahammül gösterir.

Duaya koyulmus bir hastasini gören hekim sevinebilir. Dua'nin dogurdugu huzur, tedavide kuvvetli bir yardimcidir. Her türlü tedavinin imkansiz veya basarisiz oldugu hallerde, dua'nin neticeleri kesin olarak tesbit edilebilmektedir. Lourdes'ün saglik bürosu bu sifalarin gerçekligini isbat ederek ilme büyük hizmetlerde bulunmustur .(19)

Kesin olarak bildigimiz bir sey varsa o da, duanin elle dokunulabilir, gözle görülebilir tesirler meydana getirdigidir. Ne kadar garip görünürse görünsün bir hakikat olarak kabule mecburuz ki, her kim bir kapi çalsa, kapi ona açilir ve eger isterse içeri alinir .

Din duygusunu, oksijen ihtiyacina benzetebiliriz. Dua'nin teneffüs fonksiyonuna az çok benzer taraflari vardi. Dua ile insan Allah'a ulasir. Insan suya ve oksijene muhtaç oldugu gibi Allah'a da muhtaçtir.'' (20)

<19) Lourdes, Fransa'da dua ve telkin yoluyla tedavi yapilan bir yer.

(20) Dr. Aiexis Canel, Dua, istanbul-19S1 çeviren: M Alper YÜCETÜRK

kaçiyorsun?'' demisti.
''(14)
Peygamberimiz (s.a.s.) söyle buyuruyor:
açilmistir.''(13)
. Peygamberimiz (s.a.s.) buyuruyor ki:
dediler. -Peygamberimiz de:
.
(5)
.
sözü bunu göstermektedir.'' (4)
dogru yolda yürüyenlerden olsunlar .'' G) Bu ayette de Rabbimizin bize yakin oldugu bildirilmekte ve dualarimizin kabul edilerek isteklerimizin yerine getirilecegi müjdelenmektedir.
Dua'nin Dinimizdeki Yeri
 
LALEGÜL FM CANLI YAYIN  
 
UNUTMA – UNUTTURMA

UNUTMA – UNUTTURMA

Bütün Müminlerin kardeş olduğunu

Bir yerlerde kardeşlerinin işkence altında olduğunu, çırılçıplak soyulduğunu, aşağılandığını

Bir yerlerde ırzına geçilirken kurtulmak için ölmeyi isteyen, ölümü bayram sayacak, yüreklerimizi yakıp kavuracak bakışlarla yalvaran bacıların olduğunu,

Köylerinden toplanarak götürülen günlerce tecavüze uğramış 15 yaşındayken birden 70 yaşına basmış zavallı kız kardeşlerini

Daha dünyanın ne olduğunu anlamadan bombalarla tanışan bebeleri,

Anne babası, abisi, ablası ve akrabaları bir çöp gibi kepçelerle toplanarak üst üste yığılmış ve gözleri önünde yakılmış korkudan aklını kaybeden zavallı çocukları

Allah’ım katından bize bir yardımcı gönder diyen kimsesiz zavallı kadın, çocuk ve yaşlıları

Üzerine yağmur gibi bomba yağan, topraklarından su yerine kan akan, gül kokusu yerine barut kokusunun hakim olduğu, evleri, ocakları ve mescidleri necis kafir postallarıyla kirletilen İslam topraklarını

Fitne ve fesadın her tarafı sardığı İslam topraklarında imansızların, münafıkların soysuzların ve ciğeri beş para etmezlerin köşe başlarını tutup nasıl planlar yaptığını, ne hileler kurduğunu,

Gazeteleriyle, dergileriyle ve televizyonlarıyla yıllardır Müslümanlara zehiri bal diye yediren kafir uşağı münafıkları

Yüreği hep korkuyla doldurulmuş, hep sindirilmiş ve baskı altına alınmış vatan evlatlarını,

Bütün yaptıklarından ve verilen bütün nimetlerden bir gün hesaba çekileceğini,

Diz üstü çöktürülmüş, tir tir titrerken ve bacak bacağa dolaştığında, sonunun ne olacağını korkuyla bekleyeceğin anı

Ateşin yalayıp geçtiği yüzlerin pişmiş kelle gibi sırıtacağı o dehşetli azabı

Kulum benim için ne yaptın dendiği sırada ne cevap vereceğini ve hak sahipleriyle bir bir hesaplaşacağını

Müslümanlara tuzak kuranları, aşağılayanları, dini istismar edenleri, sahte ilahları,

Din tacirlerini, şirki, bidati ve hurafeyi din gibi satanları

Allah ve Resulüne tabi olmayıp, kuran ve sünnet edebiyatı yapanları

Ama kurtuluşun sadece ve sadece Selefi salihin yoluna tabi olmakla mümkün olabileceğini

Binler kere ağlasan, gözyaşın sel olsa ne yazar hiçbir şey yapmadıktan, yapamadıktan sonra…

Bir zamanlar arslanlar gibi savaşan Halid bin Velid’lerin, kafirlerin kalbine binlerce kilometre uzaktan korku salan sultan Süleyman’ların gibi tozu dumana katan yiğit erlerin vardı Ya Rab!

Oysa şimdi pısırık, her şeyden korkan, tağutları ilah edinen, birazcık rüzgarı görünce gelincik yaprakları gibi savrulan biz kulların var artık.